14 Mayıs 2013 Salı

Kapsül Domates Salatası

Çeri domates büyüklüğünde ama daha uzunca formundan dolayı kapsül domates adını taktım bu lezzetli ufak domateslere.Salatayı yine çok lezzetli pembe domateslerden yahut bildiğimiz çeri domateslerden de yapmak mümkün.Dışı kıpkırmızı olup içi renksiz hatta neredeyse beyaz olan domateslerden olmadığı sürece hepsi kabul :)


Aslında malzemeler başlığı açıp sıralamak biraz komik geldi şimdi yazarken çünkü salata malzeme miktarları tercihe göre değiştirilebilir.O yüzden basitce temel malzemeleri sıralamak sanırım en sağlıklı yol.


 Malzemeler

*Minik domatesler  *Taze soğan *Sarımsak *Maydonoz 
                            *Elma sirkesi *Nar ekşisi  *Zeytinyağı * Tuz                                                   





Yapılışı : Sevimli minik domateslerimizi ortadan ikiye kesip çukur bir kaseye koyarak salatamızın yapımına başlıyoruz.Salata demek sağlık demek gazıyla soğanları, maydonozları ve sarımsakları da parçalayıp domateslerin yanına yolluyoruz.Yeşil ve kırmızının muhteşem zıtlığını nar ekşisi, sirke, tuz ve zeytinyağından oluşan sosumuzun parlaklığıyla birleştirip gözümüzü, gönlümüzü ve karnımızı doyuruyoruz.

AFİYET OLSUUUNN :)

Semizotu Yemeği

Semizotu yemeğini yoğurtsuz yediğimi hatırlamıyorum özellikle sarımsaklı yoğurt ve pul biberle harika oluyor.Yapraklarını yoğurtla karıştırıp soğuk tüketip ferahlamak, domates ve limonla salatasını yapmak da mümkün ancak sıcak yemeği favorim...

 Malzemeler     
                                                             
1 bağ (küçükse 2) semizotu                     1 orta büyüklükte kuru soğan  

1 çay bardağı zeytinyağı                         1 yemek kaşığı domates salçası
                                  
1/2 çay bardağı pirinç                            1 tatlı kaşığı tuz

1 adet kesme şeker                              Karabiber,pul biber 


   
Yapılışı :
* Yıkayıp süzdüğümüz semizotlarını orta büyüklükte doğrayıp hazırlıyoruz.
* Tencerede soğanları zeytinyağında kavurup salçayı ve baharatlarını ekliyoruz.
* Süzülen semizotlarını da tencereye ekleyip kavurmaya devam ediyoruz.
* son olarak yıkadığımız pirinçleri semizouna ekleyip biraz su ilave ederek pirinçler yumuşayıncaya kadar kısık ateşte pişiriyoruz.
* Üzerine sarımsaklı yoğurt ve biraz pul biber dökerek afiyetle yiyoruz. 

AFİYET OLSUUNN :)


































Domates Çorbası

     Domates çorbasını çok severim özellikle kaşar eşliğinde.Ancak dışarda içerken kaşarın uzayıp uzayıp sizi komik durumlara düşürmesi biraz sinir bozucu.O yüzden evde hazırlayıp rahat rahat içmek gibisi yok :) Kaşar yerine yanında sert ezine peyniri ile de oldukca lezzetli oluyor.


Malzemeler 

50 gr .tereyağı    

1 yemek kaşığı un    
               
1 yemek kaşığı domates salçası 
       
3 su bardağı domates püresi    
         
1 su bardağı süt

1 lt. su 

2 adet kesme şeker 

1 tatlı kaşığı tuz

Karabiber

Pul biber 



Yapılışı : İnanılmaz kolay ve lezzetli bir tarif ve sanırım buradaki baş kahraman domatesten çok süt çünkü süt domatesin o ekşi asitli tadını yumuşatıp ipeksi bir kıvam elde etmemizi sağlıyor.

Tarife öncelikle unu tereyağında kavurarak başlıyoruz.Dilerseniz minik bir soğan da rendeleyip kavurabilirsiniz tadını artırmak için.Sonra kesme şeker ve tuz ekliyoruz ki tadlar una geçsin.Salçayı da ilave edip kavurmaya devam ediyoruz.(salçanın bu tarifteki amacı sadece çorbaya rengini vermek asıl önemli olan püre yapacağımız domateslerin lezzetli ve organik olması) Daha önceden olgun domatesleri rendeleyerek hazırladığımız püreyi de tencereye ekleyip karıştırıyoruz.Püre biraz kaynayıp koyulaşınca da oda sıcaklığındaki sütü yavaşca ilave ediyoruz.Sütün soğuk olmaması çok önemli yoksa herkesin de bildiği gibi süt kesilir ve tarif hüsrana uğrar...En son 4 bardak yani 1 litre civarında suyu da azar azar ekleyerek çorbamızın kıvamını açıyoruz.Ben biraz yoğun kıvamlı sevdiğimden 3 bardak su yeterli oluyor aslında.Kaynarken içine baharatlarını da ilave edip altını kısıyoruz.5 dk daha kendi kendine kaynadıktan sonra çorbamız servise hazıııırrr :)

                                                               AFİYET OLSUUNN

Zeytinyağlı Yaprak Sarması

Anne ve kayınvalide tariflerini birleştirip kendimce bi kaç şey daha ekleyerek zeytinyağlı yaprak sarma cesaretini gösterdim.Pişirmeden önce bir gece dolapta beklettiğimden midir nedir sonuç ilk deneyim için çok başarılı oldu. İşte tarif...

 Malzemeler: 

1  kg taze yaprak

2 su bardağı pirinç

1 büyük soğan

1 çay bardağı zeytinyağı

1 su bardağı kuş üzümü

1 tatlı kaşığı tuz,

1 çay kaşığı toz şeker

karabiber,kuru nane,pul biber,yeni bahar,tarçın

2 su bardağı su

Limon dilimleri


Hazırlanışı :

Öncelikle işe taze yaprakların kart olanlarını elemekle başlıyoruz.Sarılmaya layık olanların saplarını koparıp güzelce yıkıyoruz.Bu kısımda kopan saplardan beş on tanesini pişirirken kullanmak için saklıyoruz.Genişce bir tenceye yarısına kadar su doldurup kaynatıyoruz ve kaynayıca yıkanıp süzülen yaprakları dikkatlice tencereye atıyoruz yaklaşık 6-7 dk. kaynatıp sudan çıkartıyoruz.

Yapraklarımız bir köşede kendilerinden geçmiş halde soğuyup dinlenirken biz de boş durmayıp iç harcını hazırlıyoruz.Bu kısım çeşitli yerlerde isteğe göre farklılık gösteriyor sanırım.Örneğin annem iç harcını pilav gibi pişirerek hazırlar, kayın validem ise hiç pişirmeden yapıyor.Ben de ikisinin ortasında bi yöntemle kavurarak hazırlardım.Şöyle ki; bir büyukce soğanı rendeleyip 1 çay bardağı zeytinyağında kavuruyoruz sonrasında ayıklayıp yıkadığımız pirinçleri ilave ediyoruz.Sonra baharatları ekleyip tatlandırıyoruz.En son ıslatılmış kuş üzümlerini de ekleyip ocağın altını kapatıyoruz.Dinlenip soğuma sırası iç harcına geldi.O bi kenarda soğurken biz de hiç durmadan durmak yok ortalığı toparlayıp hoop tertip ve düzenden  artı 10 puanı kazanıyoruzz :)

Malzemeler soğudu,ortalık derli toplu...Kalan kısım kimisi için çok eğlenceli kimisi için de tam bir eziyet;ben ilk deneme heyecanından olsa gerek çok keyif aldım.Bir tepsiye malzemeleri hazırlayıp geçtim tv karşısına başladım sarmaya...Pirinçler pişerken şişecekleri için iç harcı her yaprak için bir çay kaşığı ölçüsünde kullandım.

Sarma işlemi tam makineye bağlamışken bitiverdi ve sıra tencereye dizme kısmına geldi.Bu kısımda tencere dibine sararken yırtılan yahut gözümüze kart gelen yaprakları üvey evlat muamelesi yaparak yerleştiriyoruz.Sonra sarmalarını sıra sıra diziyoruz ve en üste en başta ayırdığımız yaprak saplarını ve ekşi seviyorsanız bi kaç ince limon dilimini serpiştiriyoruz.Sarmaların pişerken açılıp saçılıp sırayı bozmalarını önlemek amacıyla da tencere içene sığabilecek ölçüde porselen bir tabağı ters çevirip yerleştiriyoruz.Son olarak da tencereye biraz zeytinyağı gezdirip 2 su bardağı suyu ekliyoruz.Kısık ateşte suyunu çekene kadar pişiriyoruz.Hepsi bu... :)





  AFİYET OLSUUN




   *Bu arada ben sarmaları tencereye dizdikten sonra sapları,limonu zeytinyağını ve suyunu koymadan bir gün boyunca buzdolabında beklettim.Dinlendiğinde lezzeti artarmış diye söyler annem ancak daha çok ertesi gün evde olmayacağımızdan sebepti :)


13 Aralık 2012 Perşembe

Aşure

Annem yapar biz yerdik ha bir de yemeden önce apartmandaki komşulara dağıtma işini de biz üstlenirdik.Ertesi güne kalınca sevmiyorum ben,çoğu pelteleşmiş aşureyi daha çok sevse de...O yüzden yapıldığı gün neredeyse sıcakken yiyorum az tarçın eşliğinde...

Evliliğimizin 3. ayını tamamlarken aşure günleri de geldi çattı.Bütün aktarlar,marketler en taze aşure malzemelerini yarıştırıyorlar adeta hatta bi yerde hazır kit gördüm inanılmazdı ayıklanmış doğranmış paketlenmiş malzemelerden oluşan bir kit...Zaman kısıtlıysa neden olmasın dedim ama almadım çünkü canımın çok çektiğinden ve komşularımdan hiçbirinin herhangi bir dağıtımda bulunmamasından hırs yaptım,kendim yapmaya karar verdim. :)

Annecik uzakta ama online olarak yetişiyor cancağzım ne zaman arasam...Aradım sordum azcık izlemişliğim de vardı yaparken kendisini,çıkardım malzeme listesini.Garantiye almak için babannemden de dinledim tarifi annemin söylediklerini onayladı ama inciri çıkardı listeden;rengi karartıyor,dişe kaçıyordu incir...İncir yok!

Asıl önemli tüyoları üniversite arkadaşımdan aldım...Çocuk zaten üniversitede bile ilgiliydi mutfağa, sonrasında evlenip Çek Cumhuriyeti'ne yerleşti ve çok tabii ki hobisini işe dönüştürüp kendi tariflerini sunduğu şirin bir yer açtı orda...E tabi böyle bir kişilik aşure yapıp instagrama da fotosunu koyarsa anında tarif istenir...Saolsun kırmadı yolladı detaylı tarifi hemen...Sayesinde şekerin en son konulması gerektiğini,nohutları ise sıcak suda bekletmenin daha iyi olacağını öğrendim ve toplama tarif ve tüyolarla heycanlı ve hevesli bir şekilde ilk aşuremi yapıp dağıttım...İlk dağıtım şerefine ve fazlasıyla boş vaktimin de olması sebebiyle kaseleri süsleyip götürdüm eşimin ofisine.Yiyen bayıldı yiyemeyen de kaçırdığına hayıflandı. :)  Bu sayede ilk aşure deneyimim başarıyla sonuçlandı...

Malzemeler :
  • 2 su bardağı aşurelik buğday
  • 1 su bardağı nohut
  • 2 lt. su
  • 1,5 su bardağı toz şeker
  • Küp doğranmış kuru kayısı,elma
  • Kuru beyaz üzüm,kuş üzümü
  • Fındık,Fıstık,Soyulmuş badem
  • Kabuk Tarçın
  • 7-8 adet tane karanfil
  • Portakal Kabuğu Rendesi
  • Nar taneleri,Ceviz


Yapılışı : Aşureye bir gece önceden başladım...Buğdayı yıkayıp süzüp üzerini geçecek kadar suyunu ilave ettikten sonra kaynamasını bekledim ve kaynadıktan hemen sonra altını kapatıp üzerini geniş bir havluyla sımsıkı kapatıp ertesi güne kadar kendi suyunda beklettim..Diğer yandan da nohutları bir tencereye koyup üzerine sıcak su ekleyip yine ertesi güne kadar ağzı kapalı şekilde beklettim...Sabah tenceleri açınca inanılmaz mutlu oldum...Buğdaylar sularını çekip çekip çiçek gibi açılmışlar,nohutlar desen iki katı büyümüşler :)) Ama annem şişmeleri yetmez nohutları biraz kaynat sonra da kabuklarını çıkart dedi.Sanırım nohut kabuklarını çıkartma işi biraz zaman alıyor itiraf edeyim ama herşey mükemmel aşureye ulaşmak için yapcak bir şey yok.Bu arada bazı aşurelerde fasulye de oluyor ancak biz ailecek sevmiyoruz aşurede fasülye;siz dilerseniz bir gece önceden nohutları ıslatırken fasülyeleri de ıslatıp kullanabilirsiniz.Nohutları yumuşamaları için kaynatırken kuru ve kuş üzümlerini de ılık suda azcık şişmeleri için beklettim.Buraya kadar olan kısım zaten aşurenin en oyalayıcı kısmı bundan sonrası epeyce basit..


Geceden beklettiğim buğdayların altını tekrar açıp kaynatmaya başlarken diğer malzemelerimi de bir bir ekledim.Önce nohutları sonra doğranmış meyveleri ve şişkin üzümleri, kabuk tarçınları, tane karanfilleri fındığı fıstığı ve soyulmuş bademi ekleyip hepsini birlikte kaynattım.Kaynayıp da meşhur boza kıvamına yaklaşınca altını kapatmadan şekeri ve portakal kabuğu rendesini de ilave edip şekerin içinde erimesi bekledim veee işteee ilk aşuremm hazır...İşin eğlenceli kısmı size ve damak zevkinize kalmış, ben nar ve cevizle sunuma hazırladım ve dağıtacağım kaseleri de yeşil kumaşlarımla süsledim...Ne kadar canım çektiyse artık yaptıktan sonra da utanmadan 3 tabak yedim... :))


*Kabuk tarçını bu ölçüler için 3 tane orta boylarından kullandım...Fazla koyunca tadı acı olurmuş.Baktınız size yeterli gelmedi servis sırasında üstüne toz tarçın serpersiniz :)


*Dağıtacaklarımı kendi plastik kapakları olan cam kaselere hazırladım...Biraz soğuduklarında kapaklarını kapatıp önceden hazırladığım kumaşlarımla süsledim.

*Sanırım çok güzel olmuşş ben çok sevdiğimden objektif bir yorum yapamadım ancak eşim ve arkadaşları çok beğendiler,hatta benim yaptığıma inanmayanlar bile oldu.Çok mutlu oldum hem beğenilmesine hem de annem olmadan tek başıma yapmayı becerebilmeme...

Deneyip yapacaklara,Çoktan yapıp yiyenlere ve tüm aşure sevenlere

...AFİYETLER OLSUUUN...